İlahiyat

İşler Antlaşmasının Buyurucu Gücü Üzerine

Thomas Boston

Çeviren: Toğrul Salamzade

İşler Antlaşması, yerine getirilmesi için herhangi bir güç vaadinde bulunmaksızın emretmektedir. Kutsal Kitap’ın tamamında bu antlaşmaya ait böyle bir vaat bulunmaz. Yapılması gerekeni gösterir ve tüm ciddiyetiyle görevin yerine getirilmesini talep eder; fakat yerine getirilmesi için hiçbir şey sağlamaz. Bu antlaşma altındaki insanların durumu, İsrail’in Mısır’daki durumuyla temsil edilir: Mısır’dan Çıkış, 5:18, “Haydi, işinizin başına dönün. Size saman verilmeyecek; yine de aynı sayıda kerpiç üreteceksiniz.

Lütuf antlaşması altında yükümlülük zorunludur, ancak güç de vaat edilmiştir: Hezekiel 36:27, “Ruhumu içinize koyacağım; kurallarımı izlemenizi, buyruklarıma uyup onları uygulamanızı sağlayacağım.” Yasa’nın Tekrarı 10:16’dan anlaşıldığı üzere, Arabulucunun buyrukları vaatlere dönüşür: “Yüreklerinizi RAB’be adayın, bundan böyle dikbaşlı olmayın.” Bu ayeti, otuzuncu bölüm altıncı ayetle karşılaştırın: “Sizin ve çocuklarınızın yüreğini değiştirecek. Öyle ki, O’nu bütün yüreğinizle, bütün canınızla sevesiniz ve yaşayasınız.” Evet, Arabulucunun halkına yaptığı çağrılar ve verdiği buyruklar bir yardım vaadi içerir. “RAB’bin yolu dürüst için sığınak, fesatçı içinse yıkımdır” (Özdeyişler 10:29).

Ancak işler antlaşmasında böyle bir şey yoktur; iş, verilmiş olan güçle yerine getirilmelidir; insanoğlunun ilk başta sahip olduğu birikimle işlem yapmaları gerekir; fakat o güç yok oldu, o birikim heba oldu; bununla birlikte yasa ne onu yeniden telafi edebilir ne de taleplerinden vazgeçebilir.

Kaynak: Thomas Boston, A View of the Covenant of Works, The Works of Thomas Boston, cilt 11 eserindeki “Of the Commanding Power of the Covenant of Works,” makaleden alınmıştır. syf. 260

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu