Apolotejik

Nefret Söylemi Nedir?

Matthew J. Slick

Çeviren: Toğrul Salamzade

“Nefret Söylemi”, liberallerin Hristiyanlara saldırdıkları zaman kullandıkları terimdir. Liberal bakış açısına katılmayan herhangi bir şey, bazen nefret söylemi veya saçma olarak adlandırılır. Ancak, nefret söylemi gerçekte nedir?

  • com, “bir kişiye veya gruba yönelik saldırıların temelinde ırk, din, cinsiyet veya cinsel yönelik olan beyan.”
  • com, “Bir ırka, etnik kökene, dine, cinsiyete veya yetersizliğe, aşağılayarak, korkutarak, şiddetle kışkırtarak veya önyargılı tavırla yapılan konuşma. Bu terim hem yazılı hem de sözlü iletişimi de kapsamaktadır.”
  • uslegal.com, “Nefret söylemi, özellikle şiddete yol açmak için yapılan konuşmada, bir gruba karşı yapılan nefret konuşmasından öte bir şey değildir. Bu, bir grubun ırkına, etnik kökenine, milliyetine, cinsiyetine, dinine, cinsel tercih gibi şeylerine karşı yapılan nefret kışkırtmasıdır. Nefret söylemi, ırka, etnik kökene ve dini gruplara ve diğer azınlık gruplara veya kadınlara karşı yapılan hakaret edici bir ifade şeklidir.

Böylece nefret söyleminin, bir kişiyi veya bir grubu, onun ırkına, dinine, cinsiyetine ya da cinsel seçimine karşı zarar veren sonuç taşıyan saldırı olduğunu görebiliyoruz.

Belki liberaller, nefret söyleminin ne olduğunu biraz daha öğrenmeliler. Görünüşe göre, onlar bunu anlamadılar. Biz Hristiyanların kendi fikrimizi dile getirmeye hakkımız yok mu? Dini özgürlük hakkından yararlanmaya hakkımız yok mu? Var – şimdilik. Ancak bu durum, liberallerin Hristiyanlara yönelttiği nefret söylemi nedeniyle değişebilir. Liberaller bizi bazen (homofobik, nefret yayan vb.) olarak adlandırmayı severler, bizim yobaz olduğumuzu söylemekle birlikte, bizim çağdışı bir Tanrı’ya hizmet ettiğimizi söylerler. Bizi suçladıkları şeyin aynısını yapmakla, ciddi bir hata yapıyorlar. İşte böyle…

Onlar, biz Hristiyanları (dini bir grubu) aşağılıyor ve bize saldırıyorlar ve ben eminim ki, Hristiyanları siyasetten ve sosyal yapılanmadan – inancımızdan dolayı – uzak tutmaya çalışıyorlar. Onlar, eşcinselliği, hayvanlarla cinsel ilişkiye girmeyi, pedofiliği, çok eşliliği, çok kocalılığı, pornografiyi doğru bulmayan Hristiyan yaşamımızı aşağılıyorlar. Hem de, onları Hristiyanlık hakkındaki kötü bilgilendirilmeleriyle Hristiyanlık hakkında ön yargılılar. Örneğin, onlar bazen Eski Ahit’in Tanrısını, çocuk katili, katil, soykırımcı manyak, homofobik vs. olarak adlandırırlar. Bu tür suçlanmalar Hristiyanlara karşı öfkeyi, nefreti ve şiddeti teşvik edebilir. Sonunda, eğer bir dini grubu uzun zaman boyunca suçlarsanız, insanlar o suçlamalara inanmaya başlayacaklar. Ve biz bunun farkında olmalıyız, inançlar eyleme götürür (Hitler’in propagandasının Yahudiler üzerindeki etkisini düşünün). Eğer etraflarındaki herkes Hristiyanların katil, çocuk öldüren, homofobik, soykırımı destekleyen bir Tanrı’yı takip ettiklerini düşünürlerse ne olacak? Bunu bir düşünün. Bir grup insanı (ör. Hristiyanları) olumsuz bir şekilde karalamak, bir diğer grubu (liberalleri?), diğerlerinden nefret etmeye, duygusal bakımdan kopuk duruma gelmeye, giderek irrasyonel duruma düşmeye ve olası şiddete yöneltir. Liberal ikiyüzlülüğüyle (modern toplumların benimsediği) ve nefret söylemiyle beyinleri yıkanmış kişiler, Hristiyanlara sevgi ve sevecenlikle mi yoksa korku ve göz korkutmayla mı davranacaklar? Hangi cümle barışa, hangi cümle zulme yol açıyor?

Ah, ancak bu nedenler bile liberalleri ikili konuşmalarını ve ikiyüzlülüğünü durdurmuyor (muhtemelen bunları yeteri kadar düşünmemelerinden dolayı olabilir). Lakap takan, suçlayıcı, hoşgörüsüz liberaller yargılamakta hızlı, sevmekte ise yavaştırlar. Onlar, kendi suçlarını görmezden gelirken, başkasını suçlamakta heveslidirler. Onlar kolaylıkla suçluyor ve kör kalmaya devam ederek, başkalarını suçladıkları şeylerin aynısını yapıyorlar. Kim bilir? Belki onların davranışları, gerçekten daha fazla, kendilerinin nefret söylemiyle şekillenmiştir.

Ancak, eğer biz zulme uğruyorsak, bunu bereket olarak sayıyoruz çünkü Mesih de haksız bir şekilde zulüm gördü (1.Korintliler 2:8). Biz, bize zulmedenlere bereketle karşılık veriyoruz (Romalılar 12:14). Eğer suçlanıyorsak, bunu taşımalıyız (1.Petrus 4:16). Bu, boş olmak ya da hiçbir şey yapmamak anlamına gelmiyor. Bize soru soran herkese cevap verdiğimiz gibi (1.Petrus 3:15), kendimizi savunmaya da hakkımız vardır (Luka 22:36). Yine de bunu yaparken sevgimiz ikiyüzlü olmamalıdır (Romalılar 12:9). Biz kötülüğe kötülükle karşılık vermeyiz (Romalılar 12:17) ve mümkün olduğu kadarıyla herkesle barış içinde yaşamalıyız (Romalılar 12:18) – her ne kadar birçokları bizimle barış içinde olmak istemezlerse bile.

Tanrı’yı takip ettiğimizi söylemek ve eşcinselliğin, pornografinin, pedofilinin, tecavüzün, zinanın vb. şeylerin yanlış olduğunu söylemek, yobazlık, dar kafalılık veya nefret söylemi değildir. Liberallerin korkmasına ve kışkırtmasına rağmen, biz inancımızın özgürlüğünü ifade ediyoruz. Sevgili Hristiyan kardeşler, emin olun ki, biz doğruluk ve gerçek uğruna zulüm görüyoruz, küfre maruz kalıyoruz, yanlış tanıtılıyoruz ve inancımızın yargıcı olmaya çalışanlar tarafından suçlanıyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu